top of page
Yazarın fotoğrafıAslı Derin

SAĞIRLIK BEETHOVEN’IN MÜZİK KARİYERİNE NASIL BİR YÖN VERDİ?

Güncelleme tarihi: 10 Eki 2022

SAĞIRLIK BEETHOVEN’IN MÜZİK KARİYERİNE NASIL BİR YÖN VERDİ?

”Bu adama dikkat edin; günün birinde kendisinden çok söz ettirecek.” Wolfgang Amadeus Mozart

“Bu kadar derin düşünceli ve enerjik bir sanatçı hiç görmedim.” Johann Wolfgang von Goethe

Beethoven (1770-1827), Bach ve Mozart ile birlikte eserleri en çok icra edilen Klasik Müzik bestecilerindendir. Klasik Dönemle Romantik Dönem arasındaki köprüdür. Viyana Bonn’da yaşamış ve eserlerini orada kaleme almıştır. Kendisiyle özdeşleşen ”sforzando”yu (vurgu) çok sık kullanmıştır. Fransız Devrimi, Almanya Devrimi ve Avusturya Devrimi müziğini büyük ölçüde etkiledi. Sağırlığı nedeniyle orta dönemden itibaren soyut müzikler yazdı. Çok zor ve nadiren beste yapmıştır. Çalgı müziği bestecisidir. Ezgileri uzundur.Ezgi bestelemekte zayıf olduğu, bu yüzden Operada başarısız olduğu söylenir. Besteciye bu konuda haksızlık edilmektedir çünkü eserlerinde önemli ölçüde bir bütünsellik ve ince işçilik vardır. Orkestra anlatım kabiliyeti geliştirmiştir. Yazdığı tek opera özgürlüğe övgü amaçlı yazdığı Fidelio’dur. Collin’in “Corolian”ı için uvertür yazmıştır; Beethoven’ın bu öyküyle ilgilenmesinin nedeni Fidelio’yu yazma nedeniyle aynıdır: aşk ve yurt sevgisi konuları. Ona göre bu konular soylu konulardır. Savaşın taze anıları onu bu eski efsane (Corolian) için daha duyarlı bir hale getirmiştir. Corolian’da Roma, sonunda bir eş ve annenin yakarışlarıyla kurtulabilecektir. Uvertür bu endişe ve korkuları içtenlikle yansıtır. Babası bir Tenor olmasına rağmen, Şanı çalgı müziği gibi düşündüğü için Şancının gırtlak yapısına uygun opera besteleyememiştir. Oldukça şiirsel bir yönü vardır ve bu yönü eserlerine de yansır; mektupları fazlasıyla edebidir.

Aydınlanma Çağı bestecisi Mozart ile dönemdaş olan besteci Mozart gibi masondur. Mozart’ın mason bir Opera olan Sihirli Flüt Operasını çok sevmektedir. Haydn 100, Mozart 40, Beethoven 9 senfoni bestelemiştir çünkü zaman ilerledikçe müziğin yoğunluğu artmakta ve senfoni bestelemek zorlaşmaktadır.

Üflemeli çalgıları bağımsızlaştırıp özgürleştirmiştir (bu konuya Mozart da önem vermiştir fakat Beethoven kadar değil). Motif geliştirme özelliğiyle öne çıkan bir bestecidir. Piyano konçertolarında -Mozart gibi- bir konçertonun ufak bir motifini alıp başka bir konçertosunda bu motifi geliştirerek kullanmıştır. Kendisinin yanı sıra başka bectecilerin motiflerini de geliştirip kullanmaktadır.

Bağımsız bi sanatçıdır; ömrü boyunca hiçbir soyluya bağlı kalıp çalışmamıştır. Oldukça fazla sayıda patronu olmuştur.

1.DÖNEM (1792-1802)

Mozart ve Haydn etkisinde eser verdiği bir dönemdir. Bu dönem eserleri form açısından incelenebilir bir yapıya sahiptir, klasiktir. Fransız müziği, Fransız Devrimi ve Sanayi Devriminden etkilenerek eser vermiştir. Napoleon Bonaparte hayranıdır.

Yaylı dörtlülerinde -Mozart’ın yaylı dörtlülerinde olduğu gibi- Haydn etkisi yoğundur.

1. ve 2. senfonilerinde Haydn ve Mozart etkisi barizdir hatta 1. Senfoni Mozart’ın 41. Senfonisine çok benzer. Bu eserler Beethoven’ın 9 senfonisi içinde Klasik formlara en bağlı olanlardır.

Beethoven’ın 1.Döneminin sonlarında yazdığı Pathetique, bütüncül bir eserdir; geçişler hissedilmez. Romantik Dönem eserleri gibi esnek bir forma sahiptir dolayısıyla 2.Dönem ürünü olarak kabul edilebilir.

2.DÖNEM (1803-1814)

“Heroic Dönem” olarak kabul edilir (heroic-kahraman). Sağırlığının başladığı dönem bu dönemdir. Heiligenstadt Vasiyetnamesini sağırlığını farketmeye başladığında kaleme almıştır. Oldukça edebi bir yöne sahip vasiyetnameye bu linkten ulaşabilirsiniz: Heiligenstadt Vasiyetnamesi 4. ve 5. Senfonileri kader temasını işler. 6. Senfonisi 5 bölümlüdür; pastoraldir fakat bu senfonide pastoral doğanın imitasyonu değil, bestecide yarattığı duygular işlenir. Sağırlığı nedeniyle karamsar bir yapıya bürünmüştür, bu durum müziğine de yansımıştır. 7. Senfoni, sağırlığı nedeniyle yaşadığı buhranı anlatır. 8. Senfoni 3 bölümlü ‘menuet’dir.

Senfoninin gelişme bölümünde ilk kez farklı bir tema getiren besteci, Beethoven’dır. Haydn’la birlikte senfoniye menuet bölümü eklenmişti fakat Beethoven 3. bölümleri sadece scherzo tarzında kaleme almıştır. Kahramanlık temasını yoğun olarak işlemiştir. Bestecinin bu temayı en yoğun olarak işlediği eserleri Fidelio ve Eroica’dır. Bölümler arası tematik bütünlük vardır; bir tema farklı bölümlerde geliştirilerek kullanılır. En yoğun tematik bütünlük 5. senfonisinde bulunmaktadır.

3.Senfoni (Eroica)

Güçlü bir anlatıma ve konuya sahiptir. “Konulu Senfoni“ olarak geçer. Bu tür, Romantik Dönemde “program müziği” ya da “senfonik şiir” gibi türlere yol açmıştır. Üflemelileri bağımsızlaştırıp özgürleştiren besteci bu eserde temalardan birini üflemeli enstrüman için yazmak gibi dönem için cesur sayılan bir atılımda bulunmuştur.

Senfoninin ilk adı “Bonaparte”dir. 2. bölüm Cenaze Marşı bölümüdür fakat bu bölüm hüzünlü değildir çünkü Napoleon’a ithaf edilen bu eserde Napoleon’un ölmesi bestecihe göre hayırlı bir olaydır. Cumhuriyetçi Beethoven Napoleon’a hayrandı. Hatta öyle ki bu senfonide Napoleon’u Prometheus gibi görmüştür. Napoleon devrimin çağdaş kahramanıydı ancak kendini Fransa’nın imparatoru ilan etmesi, diktatör bir rejime geçmesiyle Beethoven Napoleon’a olan tüm saygısını yitirdi. Bu yüzden senfoninin adını “Eroica” olarak değiştirdi.

İsa Zeytindağı’nda

Hümanist bir oratoryodur. İsa, havarileriyle Zeytindağı’nda toplanır. Geceleyin, melek İsa’ya görünür; ona kaderini ve ölümünü gösterir. İsa meleğe 3 kez kaderini değiştirip değiştiremeyeceğini sorar. Melek bunu reddeder ve İsa sonunda kaderini kabullenip ölür. Bu oratoryoda asıl konu İsa’nın kutsanması değil, bir insanın kaderini kabullenmesidir.

Fidelio

Bestecinin tek operasıdır. “Rettungsoper-Kurtuluş Operası”dır. Rettungsoper (rescue opera), “haksız bir tutukluluk” konusunu ele alır; gerçekçidir, komik unsurlara yer verilmez fakat yine de singspiel (şarkılı oyun-müzikli drama) unsurları vardır. 18. yy sonlarında bu tür kurtuluş operaları çok yaygındır. Bu eserlerin çoğunda şahsi veya siyasi bir kasıtla zindana atılan tutuklu, tam öldürüleceği anda kurtulur. Endişeli duygular, kişisel sadakat ve kötülüğe karşı erdemin zaferi işlenir. Ana karakter diğer iyi karakterler tarafından haksız tutukluluğundan kurtarılır. Kurtarılan kişi genelde hapiste belli bir süre geçirmiştir. Bu tür eserler dönemin muhalefetine işaret eder. Klasik değil Romantik bir anlatımı vardır.

2 perdelik bir dramdır. Olay, İspanya Sevilla’da bir devlet hapishanesinde geçer. “Tutuklular Korosu” önemlidir. Tutsaklara ilk kez temiz hava soluma izni verildiğinde özgürlüğe övgü teması başlar. Tutuklular Korosunun söylediği “O Welche Lust” eseri Verdi’nin Nabucco Operasındaki Esirler Korosuna öncülük etmiştir.

Eserin bütünü için geçerli olmakla birlikte özellikle Leonore 2 olarak bilinen uvertür kısmı bir senfoninin yoğunluğunu ve çalgıların zenginliğini içerir. Leonore 3, dramatik gücü arttırmak için kısaltılmış ve elden geçirlmiştir. Şiirsel bir içeriği vardır. Besteci bu Opera için 4 ayrı uvertür bestelemiştir. Operayı 3 kez değiştirmiştir. Bu operada senfonik yön çok ağırdır. Eroica senfonisiyle bağlantılıdır. Mozart etkisi yoğundur. Sihirli Flüt hayranlığıyla bilinen besteci, Pamina ve Papageno karakterlerini bu operaya taşımıştır.

3.DÖNEM (1815-1827)

“Metternizm Dönemi” olarak geçer. Metternizm, Napoleon’un yarattığı savaşların ve başarısızlığının dönemidir. Beethoven’ın sağırlığı bu dönemde artık iyice ilerlemiştir. Bu nedenle eserleri daha içe dönük ve soyuttur. Kontrpuan ve füg dokuları yoğundur. Gelenekselliğe dönüş hakimdir. Süreklilik vardır; müzik cümleleri arasındaki ayrım bulanıklaşmıştır ve bölüm aralarında durulmaz. Yeni tını arayışları nedeniyle farklı ifade şekilleri ortaya çıkarmıştır; bunda Piyano enstrümanının teknik anlamda gelişmesinin ve enstrümandan farklı tınılar elde edilebilmesinin etkisi oldukça büyüktür. Bu dönemde piyano icraları Chopin ile birlikte farklı yorulara açık hale gelmiştir. Eserler yazılı olmalarına rağmen doğaçlama gibi duyulur; bu yüzden form olarak incelenmesi zordur. Hammerklavier Piyano Sonatı bu döneminin ürünüdür.

Missa Solemnis

Dini bir forma alıp daha sonra bu formdan özgürleştirdiği bir oratoryodur. Müziği oldukça iyidir fakat müzik-metin uyuşmaz. Kötü programlı bir müziktir; bunun nedeni Beethoven’ın dinle arasının olmayışıdır.

9.Senfoni

9. Senfonisinin “Ode to Joy-Neşeye Övgü” bölümü Avrupa Marşıdır. Bu eserin finalinde Osmanlı İmparatorluğuna olan ilgisini göstermiştir. Bu eser dünya çağında bir kardeşliğe övgüdür.

Herkese keyifli bir müzik yolculuğu dilerim…


ASLI DERİN DENİZ


6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page